Vakti zamanında Çengeloğlu Tahir Paşa, o dönem için asayişi bozuk olan İzmirde geceleri belirli saatler arasında sokağa çıkma yasağı uyguluyormuş. Bir gece o saatlerde yasağa uymayan insanları zaptiyeler toplayıp karakol avlusuna getirmişler, bunların sorgularını da bizzat Tahir paşa yapmış,

Paşa sırayla her birini uzun uzun sorgudan geçirmiş. Sıra onuncu sıradakine gelince tekrar sormuş:

“Yahu sen tellakları duymadın mı? Ne diye sokaktasın bu vakitte?”

Adam telaşla:

“Paşa hazretleri, karım doğuruyordu. Vallahi ebe aramaya çıktım. Bir iki adım sonra zaptiyeler tuttu beni. Zavallı karım şimdi ne haldedir bilmiyorum. ” demiş.

Tahir Paşa bir hata edildiğini anlamış ve sakallarını sıvazlayıp,

“Seni bu defalık affediyorum. Amma, o karın olacak Hatuna söyle, bir daha öyle olur olmaz saatlerde doğurmaya kalkmasın.” demiş.

Adam kan ter içinde koşa koşa evine, komşu kadınların doğum yaptırttığı karısının başına, gelmiş. Karısı onu görünce hiddetle:

“Sen ne biçim adamsın yahu. Ebe bulmaya diye gititin, kim bilir nerelerde eğlendin? Sen benim nasıl doğurduğumu biliyor musun? demiş.

Adam hararetle cevap vermiş:

“Ah bre hatun, sen neler diyosun! Seninki de birşey mi, sen burada bir doğurdun. Ben önümdeki dokuz kişiden sorgu nöbeti bana gelinceye kadar dokuz doğurdum.” demiş.